"biz fakirler böyleyizdir. kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. zihnimizden geçen en uzak, en masum ihtimallerin, sadece şiddet ile ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz."
saatleri ayarlama enstitüsü'nü bitireli birkaç gün oldu. hani bazı kitapların sonunda o kitabı neden o zamana kadar beklettiğiniz için kendinizi suçlarsınız ya, işte bu kitap tam anlamıyla bu duyguyu yaşatıyor. pişmanlığı, zaafları, sıradanlığı, düşkünlüğü, inatçılığı, çaresizliği ve o kederli haliyle hayri irdal ile onun hayatını değiştiren, azimli, inançlı, gizemli, her daim muvaffak olan halit ayarcı, bir romanda karşınıza çıkabilecek en ilginç kişilikler. ahmet hamdi tanpınar'ın o müthiş dünyası herkesin hayatına bir şekilde dokunmalı, yoksa bir saat, rakamlar ve zaman dışında nasıl koskocaman gizemli bir dünyayı ifade eder.
justine'in ve öykü defteri'nin saatleri ayarlama enstitüsü ve ahmet hamdi tanpınar hakkındaki güzel yazıları için aşağıdaki linklere tıklayabilirsiniz.
4 yorum:
Aramıza hoşgeldin bebeğim! Enstitümüzde sizi de görmek ne güzel;)
clea’cım, “Abdullah Efendi’nin Rüyaları” kitabını da tavsiye ederim, hikâyelerini de seveceğini tahmin ediyorum.
“Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, sayarı insandır.” deyip uzun uzun düşünmeli.
sevgilerimle.
justine,
:-) seni seviyorum.
zerka,
adı da pek güzel. çok teşekkürler. benden de sevgiler canım.
Yorum Gönder