23.7.13



her zaman iyi ve zekice diyaloglara sahip, heyecan dozu yüksek film bulunmuyor. dün gecemin filmi dans la maison konusunu ilginç bulup film klasörüme attıklarımdandı, hayal kırıklığı yaşatmadı sağolsun, güzel bir seyirlik yaşattı. karşımızda oldukça zeki ve yazmaya hevesli bir öğrenci ile ideallerine ulaşamamış, yol gösterici bir edebiyat öğretmeni var. gözetlemek ve dahil olmak şeklinde ilerleyen bir yazım süreci, karşılıklı fikir alışverişi ve yönlendirmelerle devam eden bir yolda ilerlerken izleyiciyi de o çizgide yürütüyor, bir yandan hem merak ettiriyor, hem korkutuyor, hem de sorgulatıyor. eksik ve yok olmamış denilecek tarafları var ama yine de yönetmenin en iyilerinden biri. ozon ile ilişkim çok sevdim, eh işte, off kötü kıvamında karışık bir minvalde ilerliyor, bu durumda sanırım standart bir ilişkinin en iyi örneği gibiyiz. çok sevdiğim kumun altında/sous le sable ise ilişkimizin doruk noktası. bu arada oyunculuklar da çok iyiydi, özellikle yetenekli ve zeki claude rolünde ernst umhauer karakterine cuk oturmuş. filmin müzikleri de güzel. böyleyken böyle işte, belki siz de seversiniz.

Hiç yorum yok: